DİL VE KONUŞMA TERAPİSİ

NEDEN DİL KONUŞMA TERAPİ DESTEĞİ ALMALIYIM?
Siz çocuğunuzun en iyi gözlemcisi olarak çocuğunuzda yaşıtlarına göre dil gelişiminde bir gerilik görüyorsanız ve ilerlemediğini de görüyorsanız bu konuda danışmaktanız da fayda var. Yaşına göre kelimeleri az , veya hala bazı sesleri söyleyemiyorsa bunların yanı sıra yavaş ilerleme ve hiç ilerlememe gözlüyorsanız danışmanızda fayda var. Her çocuk farklı cümlesiyle başlayan ihtimaller ve ihmaller oluşumu içine girmemenizi öneririm çünkü çocuğunuzun konuşamama durumu sizi ve çocuğunuzu gerçekten rahatsız etmiş ki fark etmişsiniz. Çocuğa uygulanacak olan terapötik(iyileştirici) hedefler hakkında aile bilgilendirilmesi yapılmakta ve aileyi terapiye dahil etmekteyiz. Detaylı bilgi ve randevu için 0554 435 8403 numaraya ulaşım sağlayabilirsiniz.(Yurt dışında bulunan ailelerimiz online olarak hizmet alabilmektedir.)

YAŞLARA GÖRE İŞİTME VE DİL GELİŞİMİ BİLGİLERİ NEDİR?
0-2 Ay
Ağlama dönemleridir. Bebeklerin çıkardığı sesler tamamen içgüdüsel, refleksif ve bilinçsizdir. Nefes almak kadar doğal bir şekilde bebekler bazı sesler çıkarabilirler. Bu sesler zamanla ihtiyaçlarını belli eden işaretler olacağı için bu anlamda önem taşımaktadır.
2-4 ay
Gığıldama dönemleridir. Refleksif özellik göstermekle birlikte, hoşnutluk veya mutsuzluk ifade eden bazı sesleri bilinçli olarak çıkarmaya başlar. Kendi kendine bazı sesleri keşfeder, ses çıkardıkça mutlu olur. Ayrıca a veya u gibi bazı sesleri uzatarak ses çıkarabilme özelliğini keşfetmeye çalışır. Bu dönemde çıkarılan sesler evrenseldir.
4-6 ay
Babıldama dönemleridir. Bu dönemin en belirgin özelliği, çıkarılan seslerin artık refleks olmaktan çıkıp amaçlı seslere dönüşmesidir. Uzatmaya başladığı ünlülerin başına veya sonuna b, m veya p gibi dudak ünsüzleri eklenerek tekrar edilme gözlemlenir. Çocuk kendi sesini duyabilir ve bunları tekrar etmekten mutluluk duyar. Hâlâ ana dile özgü sesler çıkaramaz.
6-8 ay
Mırıldanma dönemleridir Bir önceki dönemde başlayan ses ve hece oyunları bu dönemde karakteristik olarak yaşanır. Anlamlı heceler oluşmaya başlar. Genellikle bebek yalnızken dudak, damak ve diş ünsüzleriyle a, e, u gibi ünlüleri arka arkaya koyarak değişik heceler oluşturur. Bu heceleri defalarca tekrarlar. “Ma – ma – ma” gibi heceler ortaya çıkar.
8-10 ay
Heceleme dönemleridir Bebeklerin heceleri anlamlı ses birlikleri olarak algılamaya başladıkları dönemdir. Sosyal agulamalar başlar, özellikle anne babaların tepkilerine göre farklı heceler çıkarılır. Mutluluk ve mutsuzluk belirten sesler ayırt edilir ve önceki dönemde kavranmaya başlanan hece oyunları daha kontrollü bir şekilde devam eder
10-12 ay
Dil gelişimi için kritik döneme hazırlıktır. Bebek artık insanların seslerle iletişim kurabildiklerini fark etmeye başlar. Kendisi de bazı seslere anlamlar yükleme gayreti içerisine girer. İnsanları izler, onların çıkardığı sesleri taklit etmeye çalışır. Ona söylenenleri kendi ses dağarcığı ölçüsünde tekrarlama eğilimine girer. Tekrar ettiği kelimelere anlam yükledikleri anda gerçek anlamda dile geçiş yapmaya başlayacaktır.
12-18 ay
Tek sözcük dönemidir. Tekrarlanan heceler ve kelimeler bir nesne veya kavramla eşleşmeye başlamaktadır. Çocuk artık yakın çevresiyle iletişim kurma amacına yönelik ses örüntüleri kullanmaya başlar. Çevresindeki kişileri taklit ederek öğrendiği kelimeler zamanla anlam kazanır. Çocuğun çıkardığı sesleri ailenin tekrar ettirmesi onu pekiştirir ve öğrenmeyi hızlandırır. Örneğin çocuğa annesi su içirirken “Bak oğlum bu su. Su içiyor benim kızım. Neymiş bakalım bunun adı? Hadi tekrar et: su!” gibi özellikle “SU” kelimesini vurguladığında, çocuk içtiği şeyin su olduğunu öğrenecektir. Onu taklit ede ede bu sözcüğü su ile ilişkilendirecektir. Daha sonra susadığında “su, şu, tu, uu” gibi çeşitli fonemlerle bu kelimeyi kullanma gayreti içine girecek ve tek kelimeyle iletişim kurmayı başaracaktır. Tek sözcük döneminde çocuk bir sözcükle çok şey anlatmaya çalışır. Mesela “mama” dediğinde, “Acıktım, bana yemek ver.” demeye çalışmış olabilir.
18-24 ay
Telegrafik konuşma dönemidir. ? Çocuğun birden fazla sözcük kullanarak kendini ifade etmeye başladığı dönemdir. Bu dönemde çocuk artık bir kelimeyle yetinmeyip, daha ayrıntılı bir düşünceyi ifade edebilmek için dil bilgisi kurallarından bağımsız olarak birden fazla kelimeyi arka arkaya getirerek kendince cümleler oluşturur. Örneğin: ”Abi su“, “anne mama” gibi cümlelerde, bazen iki bazen ise ikiden fazla kelime ile iletişim kurma çabası görülmektedir. Telegrafik konuşma döneminde özellikle kelime vurgusu gelişir. ?Bu dönemde çocukların söz dağarcıkları çok hızlı bir şekilde gelişir. Bu nedenle çocuklar sürekli sorular sorarlar. Her gördükleri şeyin adını öğrenmek isterler. Bu durum, çocuğun dil gelişimi için çok önemli bir dönemin gereğidir.
2-3 yaş
Birçok nesneyi adlandırabilir Yeni bir çok kelimeyi hızla öğrenebilir 2-3 kelimeli cümleleri söylemeye başlamıştır. Keşfetmek için basit soru cümlelerine kullanmaya başlamıştır. Çocuğunuz /k/,/g/, /t/,/d/,/v/,/f/, /n/ seslerini doğru çıkarması beklenir.
3-4 yaş
Çocuğunuz artık iletişiminde daha açık anlaşılır bir şekilde konuşmaya başlar. Kim, ne, nerede, ne zaman, neden sorularını sorar ve basitçe yanıtlar. Yapmış olduğu etkinliği basitçe anlatabilir. Akranlarıyla iletişime daha açık bir dönemdedir. Uzun cümleler kurabilirler.
4-5 yaş
Anlatılanları dikkatle dinler ve anlatılan içerik hakkında sorular sorar ve içeriği yorumuyla detaylandırır. Birçok detayı içinde bulunduran cümleler kurar. Sizlere kendi hayal dünyasında kurmuş olduğu veya duyup dinlemiş olduğu hikayeleri anlatır. Dil bilgisel anlamda yetişkine yakın düzeyde doğru kullanım gerçekleştirebilir. Çocuğunuz /s/, /ş/, /z/, /j/,/ç/,/l/,/r/ seslerini doğru kullanıyor olması gerekir.

DUYUYOR, ANLIYOR AMA KONUŞMUYOR NE YAPMALIYIM?
Dil gelişimi için sağlıklı bir işitmeye gerek vardır. Öte yandan dil gibi, görme becerisi de çevreye bağlıdır. Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, bir bebeğin görebilmesi için bakması gereken şeylere ihtiyacı vardır Yani dil gelişiminde de çocuğun gerekli işitsel verileri duyması önemlidir.Fakat bunun yanı sıra doğru işitsel işlemleme yapılarak duyusal bir bütünlükle çocuğun dili bir iletişim aracı olarak kullanmaya başlaması gerekmektir.Bazı çocuklarımız dili iletişim aracı olarak kullanmakta zorluk çekerler bu bir çok sebebe bağlı gerçekleşebilir, fakat özünde dili nasıl kullanacaklarını bilemeyebilirler. Sesleri (harfleri) çıkarmayı bilmiyor olabilirler.Bu durumda hem görsel, hem işitsel, hem dokunsal anlamda bir çalışmayla destek alması gerekebilir.

DİL GELİŞİMİNDE İLK 3 YAŞIN ÖNEMİ NEDİR?
Çevremizdeki insanlar konuşur daha yaşı kaç diyor. Konuşur yaşı kaç ki söylemlerindeki yanlış yüzünden en önemli çağ olan ilk 3 yaşı verimsiz bir şekilde geçirebiliyoruz. Bebeğinizin ilk üç yılda gerçekleşen sinirsel bağlantılardaki yoğunluk çok fazladır.Bu yüzden ilk 3 yaşta dile maruz kalma ve gerekli işitsel uyaranların beyinde işlemlenmesi beyin gelişimi açısından çok önemlidir. Doğumdan yaklaşık üç yaşına kadar her saniye beyin tarafından, yedi yüz ila bin nöron. Bu sayıyı şu şekilde tekrar ifade edeceğim: Bir bebeğin hayatının her saniyesinde yedi yüz ila bin ilave nöron bağlantisı sonuçta ortaya çıkan inanılmaz ve son derece karmaşık devre ise bellek, duygu, davranış, motor beceriler ve elbette dil dâhil tüm beyin fonksiyonlarımızı etkileyen bir beyin mimarisidir. Dil ise sosyal bir varlık olan insanın en önemli iletişim aracıdır.Çocuğunuzun beyin gelişimi ve iletişim becerileri tüm hayatı boyunca yapacağınız en büyük katkılardan biridir.

AZ KONUŞUYOR, İŞARET EDİYOR NE YAPMALIYIM?
Dikkat edilmesi gereken en önemli yer şudur:Hocam deniyorum da yok hala söylemiyor diyorsanız çocuğunuz söyleyeceği kelimelerin harflerini nasıl söyleyeceğini bilmiyor olabilir , bu durumda destek öneridir.Öncelikle kısacık bir tanımla iletişim; kişiler arasındaki duygu, düşünce, bilgi alışverişidir.
İletişim Türleri:
Dille gerçekleştirilen iletişim,
Jest ve mimiklerle gerçekleştirilen iletişim,
Resim, şekil, çizgi gibi sembollerle gerçekleştirilen iletişim,
Simgelerle gerçekleştirilen iletişim ve tabi insan duygu ve düşüncelerini en iyi, dil ile anlatır. Fakat dil gelişimi geride olan çocuklar jest, mimik, işaret diline yönelirler. Sizler çocuğu çok zorlamadan her zaman sözel dile yönlendirin. Özellikle söyleyebildiklerini söylesinler, işaret etmesinler.

SESLERİ NET ÇIKARAMIYOR, BİZ ANLIYORUZ BAŞKALARI ANLAMIYOR NE YAPMALIYIZ?
Bu durumda sesleri iyi bir şekilde işitsel işlemleyemiyor ve doğru bir artikülasyonla seslendiremiyor olabilir. Hangi seslerde ne tür bir bozukluk yaşıyor kontrol edip o seslere yönelik çalışmalar yapıyoruz.

ÇOCUĞUM SIK KULAK İLTİHABI OLUYOR DİL GELİŞİMİNİ ETKİLER Mİ?
Çocukluk çağında sıklıkla işitme kaybına neden olan pek çok neden bulunmaktadır. Kulakta sıvı birikmesi, çocukluk çağında geçirilen enfeksiyonlar, anne hamileyken geçirilen kızamıkçık, toksoplazma, herpes gibi enfeksiyonlar veya doğumdan sonra geçirilen kabakulak menenjit, su çiçeği gibi hastalıklar çocuklarda işitme kaybı yapan nedenler arasındadır. Akraba evlilikleri de genetik geçişli işitme kayıplarının sık ortaya çıkmasının önemli bir nedenidir. En çok görülen neden ise kulakta sıvı birikmesidir. Geçirilen orta kulak enfeksiyonları sonucunda, orta kulakta efüzyon denilen sıvı oluşur. Kulakta sıvının uzun süre kalması zaman içinde zarda incelmeye neden olur. İncelen zar orta kulaktaki kemikçiklere yapışarak onları aşındırması hayatın ilerleyen döneminde kalıcı işitme kayıplarına neden olabilir.Erken teşhis ile kulak zarına uygulanacak tüp takılması sorunu büyümeden kolaylıkla çözmektedir. Kulak zarına konulan tüp, orta kulak ile dış ortam arasındaki basıncın dengelenmesini sağlar ve geçici bir süreliğine görevini yeterli yapamayan östaki borusunun işlevini görür. Kulaktaki negatif basınç ortadan kalkınca orta kulaktaki enfeksiyon düzelir, hücreler normal işlevini yapmaya başlar. Konulan tüp zaman içinde kulak zarından kendisi çıkmakta ve bu süre zarfında da orta kulaktaki sorun büyük oranda tedavi olmakta çocuk normal işitmesine ve sağlam kulak zarına sahip olmaktadır.İletim tipi bir işitme kaybı yaşatan bu problem tedavisi olan cihaz gerektirmeyen bir durumdur erken teşhiş ve doğru müdahale dil gelişiminde geri kalmaması için çok önemlidir.